23 NİSAN Salı İZMİR-GAZİANTEP

İzmir Adnan Menderes Havalimanında, saat 6:20 deki uçağımıza binmek üzere saat 05:00 de buluşuyoruz. Saat 8:00 de Gaziantep’ deyiz. Alanda bizi bekleyen aracımız ve rehberimizle birlikte otelimize gitmeden önce, günümüze ve gezimize tatlı başlamak için katmerci Zekeriya Usta’nın yerine gidip nefis katmerlerle kahvaltımızı yapıyoruz. Beyran’ı gecenin geç saatlerine bırakıyoruz. Otelimize giriş işlemlerimizi bitirdikten sonra Çingene Kızı Mozaiki’ nin de bulunduğu Zeugma Mozaik Müzesi’ne doğru yola çıkıyoruz. Müzeden çıktığımızda acıkmış olacağımızdan müzenin hemen arkasında küşlemesi ile meşhur Halil Usta’nın yerine gidiyoruz. Küşleme dışında da tüm kebapların da çok lezzetli olduğu Halil Usta’nın yerinden mutlu bir şekilde ayrılıyoruz. Artık yediklerimizi eritme zamanı. Gezilecek çok yer var. Gaziantep Kalesi, Kahramanlık Panaroma Müzesi, Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Bakırcılar Çarşısı, Zincirli Bedesten Çarşısı, kahve molası için Tahmis Kahvesi (isteyen menengiç kahvesi veya zahter çayı da içebilir), Atatürk Anı Müzesi, Medusa Cam Eserler Müzesi, Bayaz Han. Listeyi performansımıza bağlı olarak arttırabilir veya eksiltebiliriz. Bu kadar yürüdükten sonra oldukça acıkmış olacağımızdan akşam yemeği için Gaziantep mezelerinin tadına bakmak için Akınal Gar Restaurant’a gidiyoruz. Yemekten sonra ilk günün yorgunluğunu atmak üzere otelimize geçmeden önce geceyi Beyran çorbasıyla tamamlıyoruz.

24 NİSAN Çarşamba GAZİANTEP-ANTAKYA

Sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra saat 10.00 da otelden ayrılıp Antakya’ya doğru yola çıkıyoruz. 3 saat yolumuz var. Öğle saati Antakya’ya varmış olacağımızdan oldukça acıkmış olarak doğru Uzun Çarşı’nın içinde Pöç kebabı yemeye gidiyoruz. Gideceğimiz yeri görünce şaşıracaksınız. Çünkü burası bir kasap dükkanı. Fakat yiyebileceğiniz kebapların en güzelini burası yapıyor. Pöç kebabı dışında lahmacun, tepsi kuşbaşı, içli köfte gibi lezzetli seçenekleri mevcut. Seçim sizin. Yemeğimizi yedikten sonra eritmek için bakırcılar, baharatçılar, nalbur ve yemişçilerin olduğu Uzun Çarşıda biraz yürüyüş yapıp Antakya’nın meşhur künefesinin hem yapılışını izleyeceğiz hem de elbette tadına bakacağız.

Hoşgörünün merkezi, medeniyetler kenti Antakya’yı gezmek için günler yetmez. Bu yüzden zamanımızı iyi kullanıp antik çağda Apollon Tapınağı daha sonra katedral ve en son camiiye çevrilen Habib- Neccar Camiini ziyaret ediyoruz. Tarihi Affan kahvesine Haytalı yemek için gidiyoruz. Burdan sonraki durağımız Aziz Paul Ortodoks Kilisesini gezdikten sonra otelimize gidiyoruz. Bir saat kadar dinlendikten sonra akşam yemeği için Antakya’nın nefis mezeleri ve yemekleri için Konak restauranta gidiyoruz.

25 NİSAN Perşembe ANTAKYA-ADANA

Kahvaltımızı otelimizde yaptıktan sonra saat 10:00 da Hıristiyanlığın ilk kilisesi olan Saint Pierre Kilisesi’ne gidiyoruz. Dağın içine oyularak yapılmış olan bu kiliseyi gezdikten sonra Türkiye’nin tek Ermeni köyü olan Vakıflı köyüne doğru yola çıkıyoruz. Köyü gezdikten ve köy kahvesinde kahvelerimizi içtikten sonra deniz kıyısına yani Samandağ’a gidiyoruz. Titus Tüneli’nde kısa bir yürüyüşten yapıp Adana’ya doğru yola çıkıyoruz. Öğle yemeğimiz İskenderun’da. Bu sefer kebaplara biraz ara verip buranın meşhur Jumbo karideslerinin tadına bakacağız. Adana’ya vardığımızda panaromik olarak Seyhan Gölünü geziyor ve portakal bahçelerini görmeye gidiyoruz. Ardından Orta Doğu’nun en büyük camisi Sabancı Merkez Cami’yi ziyaret ediyoruz. Ziyaretimizden sonra Atatürk Evini ve Sinema müzesini geziyor ve Adana’nın simgesi haline gelmiş Seyhan nehrinin üzerinde kurulu olan Roma dönemine ait Taş Köprü’nün üzerinde köprü hakkında detaylı bilgiler alıyoruz. Akşamüzeri otelimize giriş işlemlerimizi yapıp meşhur Adana kebaplarının tadına bakmak için restaurantımıza gidiyoruz.

26 Nisan Cuma ADANA-İZMİR

Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrasında, Tarsus`a hareket ediyoruz. Tarsus Şelalesi gezimiz ardından, Eshab-ı Keyf Mağarasını ziyaret ediyoruz. Mağaradaki gezimizin ardından da Kilise Cami ve Eski Hamam Makamı Şerif Camii ve hemen altındaki Roma köprüsünü görüyoruz. Öğle yemeğimizde yöresel lezzetlerin tadını çıkarmak için Meşhur Tarsus Humusu yemek üzere restaurantımıza geçiyoruz. Yemeğimizi yedikten sonra eski Tarsus şehrinin tek sağlam kalmış olan kapısı Kleopatra Kapısını görüyoruz. Tarsus sokaklarında evlerin büyülü görüntüleriyle anı fotoğraflarımızı çektikten sonra Mersin lezzetlerinden Tantuni’nin tadına bakıp saat 21.00`de kalkacak olan İzmir uçağımıza için havaalanına gitmek üzere yola çıkıyoruz.

Ben demiştim size doya doya gezeceğiz diye…

TUR ÜCRETİ : 1650 TL

Hizmetler

Ekstra Hizmetler

BİLGİ

• Gezimize katılımcı sayımız 10 ila 15 kişi olmasını, herkesin daha fazla keyif alması açısından uygun buluyoruz. 10 kişinin altında olursa geziyi önceden haber vermek koşuluyla iptal edebilir, talep olursa (fiyat revizyonu koşuluyla) ileriki bir tarihe erteleyebilir, 15 kişiden fazla talep olursa ayrı bir tarihte ayrı bir gezi planlayabiliriz.
• Gezimiz her yerden gelmek isteyenlere açık olacaktır.